PAÇA’M

Paça’m,

Sana nasıl veda edeceğimi bilmiyorum. İnsan canına nasıl veda edebilir ki? İlk seni gördüğüm zamanı çok iyi hatırlıyorum. Seni kafesten yere koymuştuk. Bir anda paçamı çekiştirmeye başlamıştın. O kadar sempatiktin ki… Seni o an sevdim. Adını da böyle aldın işte; Paça. Beraber on üç buçuk sene geçirdik. Seni yedi yaşımdayken tanıdım. Sen daha bebek, ben daha bebek, anlaştık. Beraber büyüdük. Her yaşadığımız olayda birbirimize destek olduk. Ben üzgün olduğumda gelip başını koyuyordun kucağıma. Hep çok sadıktın. Gözümün içine baktığında beni saf olarak sevdiğini görebiliyordum ve bana asla zarar vermeyeceğini. Bu yüzden sen kardeşim olmanın yanında en iyi de dostum oldun. Güveni ve huzuru senin gözlerinde buldum. Sen olmasaydın çok zor atlatacağım zamanlar oldu.

Sen hepimizi çok sevdin. Babamı sevgili gibi gördün. O her seni sevdiğinde dünya duruyordu senin için. Tatlı bir şıllıktın. Babam sesini sertleştirince kulaklarını indirip kuyruğunu şiddetlendiriyordun. Annem senin annendi. Her ihtiyacına koşan, her zaman yanında olan. İkimizi de o büyüttü, o kolladı ne de olsa. Veterinere girdiğimizde ne babamın, ne benim ama annemin arkasına saklanıyordun. O senin koruyucundu. Tuvaletin geldiğinde ilk ona bakıyordun. Ben mi? Beni ise kardeşin olarak görüyordun. Bunu çok iyi biliyorum. Her oyununu benimle oynamaya çalışıyordun. Seninle ne güzel saklambaç oynardık. Oyuncağını fırlatıp saklanırdım evde bir yerde. Sende beni arardın tüm evde. İlk başta oyuncağınla arardın. Bulamazsan oyuncağı bırakırdın. Bende bunu görür fırlardım ve beraber oyuncağının peşinden koşardık. Bazen de bulurdun beni elbette. Çok heyecanlanırdın o zamanlar. Bir de denize taş atma oyununda hiçbir zaman yakalayamadığın taşların arkasından denize giriyor gibi yapmayı çok severdin. Sudan korktuğun için girmezdin ama hiç.

Bir keresinde seni denize götürmüştük Şile’de. Babam seni tutup denize atıyordu. Çok dalgalı olması dışında iyi eğlenmiştik o gün. Hepimiz senle denize girmiştik. Sonra çıkınca deli gibi kumları kazmış hepimizin söylenmesine neden olmuştun.

Her eve geldiğimde seni sevmek için can atıyordum. Kapıyı her açtığımızda sanki bizi yüz yıldır görmemiş kadar çok seviniyordun. Küçükken çişini tutamayıp her kapıyı açtığımızda işerdin bir de. Bir keresinde ayağıma işemiştin. Hem de arkadaşlarımın önünde! Ne utanmıştım ama.

Ben de büyüdükten sonra annemin üstünden senin sorumluluğunu bir nebze almaya çalıştım.  Küçükken dışarı bile çıkartamazdım çünkü seni. Sonralarda ise her programımı sana göre şekillendirmeye başladım. Evde yalnız kalıp sıkıldığımda senle caddeye çıkar bol bol gezerdir. En son zamanlarda annemler tatile gittiğinde senle bir yerde çok oturunca bacağımı yolmaya başlamıştın patinle. Çok sıkılmıştın demek ki. Ben de hemen kalktım oradan.

Seninle sayısız anım var. Kardeşimdin gerçekten sen. Korkunca küçükken yatağımın altına saklanırdın. Evi taşıyınca masamın altına girmeye başladın.  Hep benim yanımda saklandın. Bazen sana bazı olaylarda kızdım ama sen hep sonunda özür diledin. Özür dile diyince nasıl da ayağa kalkıp patilerini vuruyordun göğsüme.

Çok mutlu bir köpektin sen. Her gün sevildin, herkesi sevdin. Sen herkesin hayatına dokundun. Kimse seni bir köpek gibi görmedi. Sen bir insan gibiydin. Bakışlarının anlamlılığıyla, davranışlarınla, aklınla, anlayışlılığınla… Çok sevildin, çok. Her zaman pozitiftin, hep mutluydun, evimizin neşesiydin. Anane geliyor dediğimde nasıl da zıplardın. Baba ve anneyi saymıyorum bile. Etrafındaki tüm erkeklere aşıktın. Bir erkek sevince nasıl da mest oluyordun. Tatlı şıllığımdın benim. Herkesin tatlı Paça’sıydın. Bebekken sen hasta olduğunda annem seni sevgisiyle yaşattı. Sen de tam 13 yıl geri verdin bu sevgiyi hepimize. Yılmadan, durmadan. Gözlerin parlıyordu bizi görünce. Bir sürü insanın köpek korkusunu geçirdin. Kedileri de çok severdin. Miyav bizim eve girince sırf onu koklamıştın. Bu kedi merakı küçükken seni kedi kovalamasına neden olmuştu bir de. Koşarken ağlıyordun. Ama sen biri koşarken yetişemeyince hep ağlıyordun. Tatlı bir bebektin, benim bebeğimdin.

Sen bana dünyaları verdin. Saf sevgiyi verdin. Kardeş sevgisini, dost sevgisini kimi zaman da çocuk sevgisini verdin. Sen benim her şeyimdin. Hayatımdın sen benim Paça. 19 Temmuz’da aniden gittin aramızdan. Çok sağlıklıydın. Bebekken hasta olmak dışında hiç hasta olmadın. Doğum yaptığında zor geçmişti sadece ama sana hep çok iyi baktık. Sen bir köpek değildin. Sen aileydin.  Bu ev sana da aitti. Her aile fotoğrafımızdaydın. Çünkü sen bizdendin. Sen benim ailemdin. Kendimi kötü hissettiğimde hep sana sarılıyordum, kıvrılıyordum yanına.  Sevginle teskin ediyordun beni. Biliyorum, kimse beni senin kadar saf sevemez. Ama sen de şunu bil, kimse seni benim kadar saf sevemez. Sevgim bitmedi. Asla da bitmeyecek. Sen zaten hep içimdeydin ve hep de orada kalacaksın. Canımdın sen benim. Seni tanıdığım günden yanımda gözlerini kapadığın zamana kadar çok sevdim, her şeyimle sevdim. Ben gözlerimi kapadığım zamana kadar da seveceğim. Hiç sönmeyecek sevgim. Hayatım boyunca hep varlığınla yaşayacağım canım dostum, kardeşim, içim.

Şimdi her yer çok boş, her şey anlamsız. Sensizlik çok zor. Tek tesellim ‘keşke’ min olmaması. Ah keşke Paça varken şunu yapsaydım, daha çok sevseydim, daha çok oynasaydım demiyorum. Çünkü geri dönsek, her şeyi yine aynı yaparım. Seni sevebileceğimin en üst seviyesinde sevdim, kimseyi sevmediğim kadar çok. Sen de beni öyle sevdin. Senle çok fazla oyun oynadık, seni gezdirdik. Son ana kadar çok sağlıklı ve çok mutluydun. Saklıköy’ü de çok severdin. Son günlerini orada da geçirmiş oldun. Bekçiye yine havladın, görevini yaptın yani. Geride pişmanlığım kalmadı. Acı da çekmedin. Melek gibi geldin, melek oldun gittin. Bir melek dokundu hayatıma, büyüttü beni, büyüdü benimle. Artık yalnızım. Sensizim. İçimdesin ama her daim.

Şans’a ve diğer bebeklerine iyi bak. Sunny ve Alex’de orada. Yalnız değilsin. Benim Dünya’daki zamanım bitene kadar onlar sana sahip çıkacak. Sakın korkma. Bir gün tekrar buluşacağız. Yine öpeceğim, yine sarılacağım sana. Yine beraber olacağız çünkü kalplerimiz bir. Sen huzurlu ol, huzurlu uyu. Hayatında da hep huzurluydun zaten. Kucağımda yattığın zamanları, yatağında zevkten sırt üstü yattığın zamanları hep hatırlayacağım. Zorla burnunla dürtüm uyandırdığın, hiç sözümüzden çıkmamanı, her anını hep hatırlayacağım.

Dünya’nın en güzel yaratığı, aşkım, sevgilim, bebeğim, birtanem, kardeşim, dostum, her şeyim Paça’m. Seni dünyada tarifi olmayacak kadar çok seviyorum. Sözler yetersiz kalıyor acımı ve sevgimi anlatmakta. Sana veda etmek çok zor. Artık zaten ait olduğun yere, meleklerin yanına aitsin. Günahsız tatlı bebek kızım benim. Huzur içinde yat ve sakın korkma. Seni her zaman, bıkmadan seveceğim. Her zaman, sonsuza kadar. Seni çok seviyorum Paça. Çok güzeldi. Seninle yaşadığım her an çok güzeldi. Teşekkür ederim Paça’m. Seni seviyorum. Bir sonraki görüşmemize kadar,

Hoşça kal.

Melodi

 

IMG_20160720_114723

1 thought on “PAÇA’M”

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.